“Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi”

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi iş birliğinde, 19-22 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek “Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi”, yurt içinden ve dışından alanında uzman bilim insanlarını bir araya getirecek.

Kongrenin tanıtımına ilişkin düzenlenen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelen Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, Türkiye’nin birçok alanda olduğu gibi, geleneksel tıp alanında da önemli bir birikimlere sahip olduğunu aktardı.

Gümüş, “Bakıldığında hem dünyada hem Avrupa’da hem de Türkiye’de artık insanlar mümkünse doğal yollarla tedavi olmak istiyor.” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nın bu işi koordine etmekle mükellef olduğunu dile getiren Gümüş, şöyle devam etti:

“Kanundan gelen yetkileriyle Türkiye’de sağlık politikalarını ve uygulamalarını planlamak, koordine etmek ve onların genişlemesini sağlamak Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın görevidir. Bu vesileyle bu kongreyi düzenleyerek tüm Türkiye’de bir birikimi olan tüm bilim insanlarımızı, yurt dışından bilim insanlarıyla bir araya getirerek yeni bir vizyon ve bakış açısını oluşturacağız. Burada önemli olan, doğru bir stratejiyi ortaya koymak olacak. Bu etkinlikte başta akupunktur, fitoterapi gibi birçok teknik konuların tartışılacağı, tamamen doğal yöntemlerle bu tedavi kriterlerinin görüşüleceği, daha sonra da buradaki çıktılarla Bakanlığımızın yapacağı çalışmalarla şekilleneceği yeni bir döneme giriyoruz.”

– “Şu anda 18 kamu kuruluşumuzda geleneksel tıp polikliniğimiz var”

Gümüş, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, sağlıkta yeni dönemde modern tıpla ilgili tüm aktiviteleri üst düzeyde sağladıklarını dile getirerek, Türkiye’nin yeni şehir hastanesi, fiziki mekan, tıbbi cihaz ve ciddi sayıdaki personeliyle önemli bir merkez olduğunu kaydetti.

Şu anda birçok bitkisel veya takviye edici ürünün eczanelerde bizzat Sağlık Bakanlığı’nın verdiği ruhsatla ayrı bir reyonda satıldığını dile getiren Gümüş, “Bundan sonraki trentte biz, geleneksel tıp uygulamalarını hem koordine etmek hem de yeni vizyonda hastanelerimizde de bu poliklinikleri açarak isteyen vatandaşlarımızın bu imkanlara kavuşmalarını da sağlamak istiyoruz.” şeklinde konuştu.

Şu anda Türkiye’de birçok özel merkez ya da muayenehanelerde yapılan işlemleri kendi tesislerinde yapmak için çalışmalar yürüttüklerini aktaran Gümüş, “Şu anda 18 kamu kuruluşumuzda geleneksel tıp polikliniğimiz var. Bundan sonraki vizyonda, bu alanla ilgili hem hekimlerimizin eğitimi hem isteyen hekimlerin sertifikasyonunu, hekim dışı diğer sağlık personelimizin sertifikasyon eğitimlerini sağlayacağız Şu anda Türkiye’de bin 500’e yakın doktorumuz geleneksel tıp uygulamaları eğitimden geçerek sertifikalarını aldılar. Toplam 5 bin 500’e yakın sağlıkçımız da bu sertifika programlarından geçtiler.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’deki birçok vatandaşın geleneksel tıp uygulamaları için Avrupa’daki merkezlere başvurduğuna işaret eden Gümüş, vizyonlarında eğitimli kişilerce, kanıta dayalı olarak uygulanan işlemlerin sunulduğu merkezlerin tesisi ile ilgili çalışmaları da yapacaklarını aktardı.

Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü ile de iş birliği içerisinde çalışacaklarını vurgulayan Gümüş, gelecekte bu uygulamaların sağlık sigortası kapsamına alınması yönündeki konuları da değerlendirerek, üzerinde çalışma yapabileceklerini belirtti.

Eyüp Gümüş, “Bu alandaki bilgilerin kamuoyuna, bu işi yapan eğitimli hekimlerin desteğiyle doğru kanaldan ulaştırılması Bakanlık olarak görevimizdir. Aksi taktirde merdiven altı dediğimiz kontrolsüz şekilde bu sektörün gelişmesi yanlışlıklara da yol açabilir. Bu alan tamamen Sağlık Bakanlığı’nın bilimsel kurullarından geçerek hızla gelişecek bir alan olacaktır. Türkiye bu bakımdan bir marka bir ülke olabilir. Bunun altyapılarını da kurgulayacağız ve bu kongreyle beraber yeni bir dönemin de Türkiye’de gelişmesini, daha bilinçli bir şekilde ilerlemesini sağlayacağız.”

Türkiye’de 37 eğitim merkezi bulunduğunu, 450 civarında da uygulama ünitesinin olduğunu, bu alandaki başvuruların her geçen gün arttığını dile getirerek, bundan sonraki süreçte Ar-Ge çalışmalarını da destekleyeceklerini, bu konuda mutlaka kanıta dayalı sonuçların çıkarılması gerektiğini sözlerine ekledi.

– “Geleneksel tedavi, Anadolu Selçuklu’dan beri kültürümüzün bir parçası”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu da “Geleneksel tedavi, Anadolu Selçuklu’dan beri kültürümüzün bir parçasıdır. Bugün bu artık Sağlık Bakanlığı’nın da sahip çıkmasıyla merdiven altından kurtulup, layık olduğu saygın noktaya gelecektir. Ben buna inanıyorum. Zaten vardı bu kültür ancak bu işin ilmine ve bilmene vakıf olmayan kişiler tarafından maalesef amacından sapmış durumdaydı.” dedi.

Emine Erdoğan’ın da bu konudaki manevi desteğini vurgulamak istediğini dile getiren Saraçoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kronik ve otoimmün hastalıklarda modern tıbbın ömürlük ilaçlarının kullanılması vazgeçilmez bir unsurdur ancak bu ilaçların kalıcı hasarlara, ağır yan tesirlere sebep olduğu da bir gerçektir. İşte tam bu noktada gerek kronik, gerekse otoimmün hastalıklarda bitkisel ve diğer yardımcı tedavi yöntemlerinin önemi birinci sırada yer almaktadır. Bugün Avrupa’da 180 bine yakın hekim geleneksel tıp, özellikle bitkisel tedavi eğitimi alıyor ancak bizim ülkemizde bu bin 500 civarında ama çok sevindiricidir ki bu sayı hızla artmaktadır. Çünkü bu talep doktorlarımızdan gelmektedir. Kendi kültürlerine sahip çıkmaktadırlar. Şu var ki burada bir kelimenin de doğru anlaşılmasını isterim. Zulüm kelimesi bir insana eziyet etmek anlamında değildir. Kültürümüzde yani Osmanlıca’da zulüm, bir şeyin yerli yerinde olmaması demektir. İşte bu geleneksel tedavi yöntemlerimiz maalesef yerli yerinde değildi. Sağlık Bakanlığımızın bu işe sahip çıkmasıyla toplum, bu zulümden kurtuluyor ve esas temellerinin üzerine oturuyor. Öte yandan, çoğu zaman ‘koca karı ilaçları’ şeklinde bunlar aşağılanmış ise de hiç farkında olmadan bu tedavi yöntemlerini nasıl yücelttiklerinin farkında değiller. Bilmeden bunu yaptılar çünkü koca karı deyimi Anadolu’da ilim sahibi, alim kadın anlamındadır.”

Saraçoğlu, Türkiye’deki sağlık turizminin çok daha etkili ve verimli olduğunu sözlerine ekledi.

– “Bu alandaki eğitimli insan sayısını artırmak istiyoruz”

Sağlık Bilileri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl de kongrenin Türkiye’nin sağlık hizmeti sunumuna büyük katkılar ekleyeceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Hukuku ve kaideleri olmayan alanlar başkaları tarafından usulsüz şekilde dolduruluyor. Onun için Sağlık Bakanlığı’nın bu alanda yönetmelik çıkarmış olması oldukça önemsenmeli. Çünkü yapılan şeyleri ‘Ben yaptım oldu’ mantığından, kanaate dayalı tedavilerden, kanıta dayalı tedavilere geçirmemiz gerekiyor. Bunun için üniversitemiz Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezi’ni kurmuştur. 14 ayrı dalda eğitim vermeye başladık. Bu alandaki eğitimli insan sayısını artırmak istiyoruz. Bu amaçla elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.”

Erdöl, anonim bilgilerin dışında çok önemli yazılı kaynakların da mevcut olduğunu, bu kapsamda da İslam bilim adamlarından olan İbn-i Baytar’ın kaleme aldığı kaynağı, Osmanlıca basımından bugünkü yazıya çevrilişini sağladıklarını vurgulayarak, kitabın tanıtımını kongre kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın katılacağı tanıtım toplantısıyla gerçekleştireceklerini kaydetti.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Temsilcisi Dr. Pavel Ursu de halk tarafından geleneksel tıbba artan bir talep olduğunu aktararak, gerçekleştirilecek kongrenin bu açıdan çok önemli olduğunun altını çizdi.

Ursu, kongrenin geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını yürüten hekimleri buluşturulması noktasında da önemli bir fırsat olduğunu dile getirerek, “Bu konuda kanıta dayalı bilgi birikiminin olması çok önemli. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp, mevcut sağlık hizmetleri kapsamı içerisine entegre edilmeli. Bu önemli ve büyük toplantı, Türkiye’nin hali hazırda uygulamaya koyduğu geleneksel ve tamamlayıcı tıp yönetmeliğinin ve uygulamalarının diğer ülkelere de yol gösterici olması açısından da çok önemli.” diye konuştu

VE GÜNLER KALA ETKİNLİK ..
Anadolu; insanlık tarihine tanıklık eden Medeniyetlerin Beşiğidir. Asırlar öncesinden günümüze miras kalan ve bugün dünyada kabul gören Anadolu Tıbbı, günümüz geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları için değerli kaynakçadır. Günümüzde yeniden ilgi gören geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları; bilgi, inanç ve toplumsal tecrübeleri de içinde barındıran, tarihi derinliği bulunan uygulamalardır. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp uygulamalarına toplumun farklı kesimlerinin erişebilmesi, bu uygulamaların kanıta dayalı olarak sağlık sistemine entegre edilmesi, uygulayıcıların ve uygulamaların standardize edilmesi önem arz etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü 2014 – 2023 Geleneksel Tıp Stratejileri ile ülkelerin bu alanda düzenleme yapma ve modern sağlık sistemlerini geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları açısından güçlendirmeleri konusunda teşvik etmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti kanunlarından almış olduğu görev ve yetkilerle, Sağlık Bakanlığı geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın kanıta dayalı bir şekilde sağlık sistemine entegrasyonu amacı ile stratejik plan hazırlamış ve yürürlüğe koymuştur. Bu amaçla iki yıl zarfında mevzuat çalışmaları yapılmış ve nihayetinde “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği” yayımlanmış ve hukuksal alt yapı oluşturulmuştur. Ocak 2018 tarihi itibari ile 18 Üniversitemizde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezi hizmet vermekte olup (Ar-Ge ve Eğitim M.), 480 Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Ünitesi açılmış, 14 Sertifikalı Uygulama alanında yaklaşık toplam 4954 sertifika verilmiştir.

Bu çalışmaların yanında uluslararası işbirliklerinin geliştirilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı olarak diğer kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşları nezdinde çalışmalarımız devam etmektedir. Yaklaşık otuz ülkeden sağlık alanındaki temsilcilerin yer alacağı kongre çalışmaları süresince birçok ülke ile önemli görüşmeler yapılmıştır. Dünyanın farklı bölgelerindeki geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları alanındaki yeni gelişmelerin paylaşılması adına temsili yüksek bilimsel altyapısı güçlü bir kongre amaçlanmaktadır.

Dört günlük bilimsel programda; geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları alanlarına katkı sunmuş bilim insanlarının ve uygulayıcıların bildiri sunumları, poster sunumları, vaka tartışmaları ve atölye çalışmalarıyla geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ele alınacaktır.

Kongre etkinlikleri kapsamında Kongre ile eş zamanlı olarak halka açık Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Fuarı gerçekleştirilecektir. Fuar alanında kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra kamu yararına faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının tanıtım stantları ile halkımızın geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları alanındaki farkındalığı arttırılacaktır. Ayrıca fuar alanında yerli ve yabancı ticari işletmeler tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerinde bulunacaklardır. Birçok ülkeden katılım beklediğimiz fuar alanının oldukça renkli görüntülere şahitlik edeceğine inanmaktayız.

“Medeniyetlerin Beşiğinde; Anadolu Tıbbı” sloganı ile yola çıktığımız Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongremiz ilklere imza atacak kapsamı ile ülkemizin uluslararası görünürlüğüne önemli katkılar sağlayacaktır. Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan ülkemizde, eşsiz tarihi, kültürel mirası olan İstanbul şehrimizde, İstanbul Kongre Merkezinde 19-22 Nisan 2018 tarihleri arasında düzenlenecek kongre ve fuar programının hayırlara vesile olmasını dileriz.

Kongrenin Amacı:
Türkiye’nin Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp alanında uluslararası ölçekte konumlandırılması için;
Anadolu’nun tıbbın doğduğu ülkelerden biri olduğu,
Doğu batı arasında gelişim ve dağılım yolu olduğu,
Devlet politikası olarak değerlendirilmesi,
Türkiye’nin bu alanda markalaşması gerektiği,
Toplumsal altyapı ve mevzuat çalışmalarının gelişmişlik düzeyinin uluslararası düzlemde görünürlüğünün sağlanması,
Medeniyetimizden günümüze miras kalan geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında sağlık kültür birikiminin ve zengin şifalı bitki potansiyelinin uluslararası platformlarda tanıtılması amaçlanmıştır.
Bilimsel, kültürel ve sosyolojik alanda bulunan karşıtlık algısının değiştirilmesi için;
Modern sağlık hizmetinin tamamlayıcısı ve destekleyicisi olduğunun,
Sağlık bilinci ve kültüründe bu uygulamaların önemli yeri olduğunun,
İnanç ve aidiyet barındırması yönüyle insancıl olduğunun,
Tarihsel milli kültürümüzün ve yaklaşık otuz ülkeye ait geleneksel ürünlerin akademisyenlere ve halka tanıtılması amaçlanmıştır.
Modern Tıp ve Tamamlayıcı Tıbbın entegrasyonunun sağlanması için;
Dünya Sağlık Örgütü’nün işbirliği ve 2014 – 2023 Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Stratejileri doğrultusunda; geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın, modern sağlık sistemine entegrasyonu direktiflerinin duyurulması,
Ülkemizde bu alanda uygulanan mevzuatın, eğitim programlarının ve bilimsel çalışmaların tanıtılması,
Uluslararası ticari, hukuk, eğitim alanında oluşturulabilecek işbirliklerinin ve akademik bilimsel araştırmaların ortak altyapısının hazırlanması,
Sahada sağlıkçıların uygulamada olmasını sağlamak ve halkın doğru adreslere yönlendirilmesi,
Diğer kamu kurumlarının da dâhil edilerek desteklenmesi ve ortak sorumluluk alanlarının belirlenerek hayata geçirilebilmesi amaçlanmıştır.
Kongre Özeti:
19-22 Nisan tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezinde fuar ve kongre olarak iki farklı etkinliğin gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.
Kongre, geleneksel tıp uygulamaları alanında dünyada ülkemiz adına önemli katkılar yapmış birçok bilim insanımıza ve yaklaşık otuz ülkenin temsilcisine ev sahipliği yapacaktır.
Uluslararası temsili yüksek olması planlanan Kongrede, bilimsel literatürün geliştirilmesi için gerekli fiziki, teknik ve sosyal donanımlar sağlanacaktır.
Fuar etkinliği ile halka açık bir ortamda düzenlenecektir.
Kongrenin Türk şifacılık kültürü geleneğinde önemli yere sahip olan Otacılığın; Fitoterapi kapsamında günümüz modern tıp uygulamalarına büyük değer katacağı düşünülmektedir.
Kongre Vizyonu:
Medeniyetlerin Beşiği’nde kök salan Anadolu Tıbbı kültürel mirasının ev sahipliği ile Dünya ölçeğinde geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında mevcut bilimsel gelişmeler adına uluslararası sürdürülebilir, ortak işbirliği alanları oluşturmak.

Prof. Dr. Cevdet ERDÖL
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü
Kongre Eş Başkanı

Yrd. Doç. Dr. Elif GÜLER KAZANCI
T.C. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Kongre Eş Başkanı

kongre yeri:İstanbul Kongre Merkezi, dünya standartlarında teknolojik altyapısı, deneyimli kadrosu ve misafirlerine sunduğu benzersiz hizmet kalitesi ile uluslararası kongre ve organizasyon merkezidir.

8 kat ve 120.000m2’lik alana sahip olan İstanbul Kongre Merkezi; ulusal ve uluslararası kongreler, konferanslar, sempozyumlar, şirket toplantıları, fuarlar, sergiler, konserler, müzikaller, tiyatro ve film galaları gibi her türlü sosyal, kültürel ve profesyonel etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.